Din Üzerine

Din, her insanin kendi özeli olarak kabul edilmelidir. konu"din" oldugunda sosyalistlerin tavri budur. Oysa bu tavir, birtakim yanlis anlamalarin kaynagi olmaktadir; bunu engellemek için bu sözcügün sosyalistler için anlamini kesin olarak açiklamak zorunludur. Devlet açisindan ele alindiginda "din" konusunun, her insanin kendi özeli olarak kalmasini isteriz. Ancak, partimiz açisindan ele aldigimizda dini insanin kendi özeli olarak görmeyiz. Dinin devletle herhangi bir sekilde iliskilendirilmemesi, dinsel kurumlarin gücünü devletten ve hükümetten alan yetkileri olmamasi konusunda israrliyiz. Diz konusunda herkes özgürdür. Herkes dinini seçmek ve istedigi gibi ibadet etmek konusunda özgürdür. Ayni sekilde herkesin bir din seçmeme yani dinsiz olma özgürlügü de vardir. Bir kural olarak sosyalist olmak gibi ateist olmak da özgür olmalidir. Yurttaslar arasinda dini inançlar gerekçe gösterilerek negatif veya pozitif ayrimcilik yapilmasina izin verilemez. Bu nedenle resmi belgelerde bir yurttasin dininden sözedilemez. Kiliseye ve diger dini kurumlara devlet yardimi yapilmasi düsünülemez ve herhangi bir sekilde bu kurumlarda devlet görevlilerinin istihdam edilmesi ve onlara ödenek verilmesi düsünülemez. Bu kurumlar, tamamen devlet kurumlarindan bagimsiz olarak var olabilirler. Ancak ve ancak, bu kurumlar tamamen bagimsiz olduklarinda ve sadece ayni düsünceye inanan insanlar tarafindan bagimsiz bir kurum olarak korundugunda, eski yasalarimizda ve eski hukuk kitaplarimizda yer aldigi sekliyle, kilisenin çara, Rus yurttaslarin ise kiliseye feodal bagimliliklarinin sürdügü, dini yasalarin korundugu ve uygulandigi, insanimizin dini nedenlerle cezalandirilabildigi ve yine insanimizin özgür iradesinin sürekli küçümsendigi, kilisenin bir sekilde devletten nem alandigi, utanç verici bir geçmise son verebiliriz.