Beyoğlu Rapsodisi (Cep Boy)

Stok Kodu:
9786051415505
Sayfa Sayısı:
551
Baskı:
31
Basım Tarihi:
2016-01
Kapak Türü:
Cep Boy
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Kategori:
%10 indirimli
134,90
121,41
Havale/EFT ile: 118,98
9786051415505
1156775
Beyoğlu Rapsodisi (Cep Boy)
Beyoğlu Rapsodisi (Cep Boy)
121.41
Üç arkadasin öyküsü bu. Beyoglu'nda büyümüs, Beyoglu'nda yasayan üç ayri kisilik, üç ayri kimlik, üç ayri insan. Ölümsüzlük merakiyla baslayan ölümler. Her cinayetin ardinda gizemli bir neden... Ve sorusturma boyunca adim adim, bina bina, sokak sokak Beyoglu. O çoksesli, çokrenkli, çokdilli, çokkültürlü Beyoglu. Günümüzün Babil Kulesi... Insanin bencilligini, acimasizligini, öfkesini, çaresizligini en iyi anlatan mekân... Soluk soluga bir gerilim, benzersiz bir final...Çok kollu, çok dalli büyük bir irmaga benzeyen bu muhtesem cadde, papazi, fahisesi, cami hocasi, pezevengi, hahami, Alevi dedesi, bankacisi, isportacisi, ögrencisi, ögretmeni, tinercisi, dönercisi, dekoratörü, evsizi, midye saticisi, esrar saticisi, kanun kaçagi, Anadolu kaçagi, Avrupa kaçagi, Amerika kaçagi, Afrika kaçagi, yani yasam kaçagi, beyazi, karasi, sarisi, kizili yani insan görünümünde olan kim varsa, hepsini, herkesi sorgusuz sualsiz kucaklamisti.Kiliseleri, camileri, sinagoglari, hanlari, hamamlari, bankalari, giyim magazalari, kitabevleri, meyhaneleri, birahaneleri, saraphaneleri, kafeleri, kültürevleri, randevuevleri, sinemalari, tiyatrolari, galerileri, vakitleri çoktan doldugu halde ömür sürmeye çalisan bilmem kaç yüzyillik inatçi binalari, dar sokaklari, kör çikmazlariyla Grande Rue de Pera, Cadde-i Kebir, Istiklal Caddesi ya da Beyoglu nasil adlandirilirsa adlandirilsin burasi her gün, her an degisen yeryüzünün en büyük tiyatro sahnesi gibiydi."
Üç arkadasin öyküsü bu. Beyoglu'nda büyümüs, Beyoglu'nda yasayan üç ayri kisilik, üç ayri kimlik, üç ayri insan. Ölümsüzlük merakiyla baslayan ölümler. Her cinayetin ardinda gizemli bir neden... Ve sorusturma boyunca adim adim, bina bina, sokak sokak Beyoglu. O çoksesli, çokrenkli, çokdilli, çokkültürlü Beyoglu. Günümüzün Babil Kulesi... Insanin bencilligini, acimasizligini, öfkesini, çaresizligini en iyi anlatan mekân... Soluk soluga bir gerilim, benzersiz bir final...Çok kollu, çok dalli büyük bir irmaga benzeyen bu muhtesem cadde, papazi, fahisesi, cami hocasi, pezevengi, hahami, Alevi dedesi, bankacisi, isportacisi, ögrencisi, ögretmeni, tinercisi, dönercisi, dekoratörü, evsizi, midye saticisi, esrar saticisi, kanun kaçagi, Anadolu kaçagi, Avrupa kaçagi, Amerika kaçagi, Afrika kaçagi, yani yasam kaçagi, beyazi, karasi, sarisi, kizili yani insan görünümünde olan kim varsa, hepsini, herkesi sorgusuz sualsiz kucaklamisti.Kiliseleri, camileri, sinagoglari, hanlari, hamamlari, bankalari, giyim magazalari, kitabevleri, meyhaneleri, birahaneleri, saraphaneleri, kafeleri, kültürevleri, randevuevleri, sinemalari, tiyatrolari, galerileri, vakitleri çoktan doldugu halde ömür sürmeye çalisan bilmem kaç yüzyillik inatçi binalari, dar sokaklari, kör çikmazlariyla Grande Rue de Pera, Cadde-i Kebir, Istiklal Caddesi ya da Beyoglu nasil adlandirilirsa adlandirilsin burasi her gün, her an degisen yeryüzünün en büyük tiyatro sahnesi gibiydi."
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat